6 Şubat depremlerinden sonra devletimiz birçok uygulamayı devreye aldı.

Depremde ağır hasar almış 11 ilde yaraları daha hızlı sarabilmek için bunlardan bir tanesi de KÇÖ (Kısa Çalışma Ödeneği) ilk açıklandığında Malatya için söylüyorum, zaten eksik hatalı uygulama yapılmıştı.

İş yerleri çoğunluk yıkılmış olan merkez ilçelerimizden Battalgazi ilçesi kapsam dışı bırakılmıştı. Fark edilince yetkililer hızlıca Battalgazi’yi de eklediler ama aksaklıklar bir türlü bitmedi.

Birçok arkadaşımdan duyduğum sorunlar başvuru yapılıp onaylanmadığı incelemenin devam ettiği İŞKUR’a gidilip sorulduğu zaman da Malatya’nın bu alanda yetkisi olmayıp diğer illere görev verildiği ve kimin yetkili olduğu bilinmediği için nereye müracaat edileceği bilinmemesi gibi çok hikâye dinledim hikâye diyorum. Gerçekten tirajı komik hikâye…

Bir arkadaşım dün aradı anlattığı aynen şöyle…

“KÇÖ başvurusunu çalıştığım şirket yaptı 3 ay sonra onaylandı” dedi. Asıl bundan sonra ödeme aha bugün, aha yarın derken işletme sahibine İŞKUR’dan arıyorlar. “Sizin işletmenizin adresinde sorun var, adresiniz ne?” diye sormuş.

Adresi söylen yetkili ne zaman ödeme yapılacağını sormuş. Arayan yetkili; “Biz sisteme işledik, ne zaman onay verilir bilmem” diyerek kapatmış…

Arkadaşım yaklaşık 2 ay sonra İŞKUR’a gidip soruyor. Oradaki yetkiliden; ”Sizin iç kapı numaranız hatalı olduğu için ödeme reddedilmiş” diye cevap alıyor ve iç kapı numarası da yazılıyor…

Bu işlemden 1 ay sonra tekrar soruyor ve “müfettiş incelemesinde” diye cevap alıyor.

“Nasıl ulaşırım?” diye sorunca; “Cevap hangi ilin müfettişinde bilmiyoruz.”

Soru: “Peki, nasıl öğreniriz”

Cevap: “Bilmiyoruz”

Soru: “Pekala bu kadar bilinmez varken siz neden buradasınız…”

Cevap: ”Çalışıyorum”

Biraz uzattım… Belki çoğunuz da sıkıldınız. Bunun üzerine belli bir iki yetkililerden de cavap alınamayınca vatandaş devletine kızmaya başlıyor. “Bu nasıl sistem? Bu nasıl adam çalıştırılıyor? bir tarafta muhataplar hiç bir şey bilmezken bir taraftan kanunen edinilmiş hak, depremden 5 buçuk ay geçmesine rağmen alınamamış…

Mağduriyetler artıyor.

Ben yetkililere seslenmek istiyorum!

Elbette kamu kuruluşlarında çalışan vatandaşlarımız da depremzede…

Elbette onları anlıyoruz.

Ama!

Vergisini, SSK primini ödeyen, iş yerleri ve vatandaşların sorunlarını çözecek olan kamu kurum ve kuruluşları bir şekilde cevap da vermek ve sorunlara çözüm mercii de olmak zorunda.

Zaten psikolojik ve ekonomik olarak bir çok sorun yaşayan, deprem bölgesinde bir de devletin verdiği hakları, zamanında verelim ki yaraları birazda daha hızlı saralım.

Sorun ve problemler çözülürse yüzler güler.

Yok, halının altına süpürülürse büyür ve üzülen çok olur…