Eğitim çalıştayında, Türk milli eğitimini güçlendirmek, geliştirmek ve niteliğini yükseltmek amacıyla eğitimde fırsat eşitliği başlığı altında okul öncesi, ilköğretim ve orta öğretimde fırsat eşitliği, mesleki eğitimin iyileştirilmesi ve öğretmenlerin mesleki gelişimi olmak üzere 3 ana gündem maddesi belirlendi.
Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Bölge Çalıştay Koordinatörü Mehmet Ali Avşar, ” 20’ıncı Milli Eğitim Şurası hazırlıkları sonucunda oluşturulan bölge taslak ve programına son şeklini vermek için bölge toplantısı düzenledik. Türk Milli Eğitimini güçlendirmek, geliştirmek ve niteliğini yükseltmek amacıyla eğitimde fırsat eşitliği başlığı altında okul öncesi, ilköğretim ve orta öğretimde fırsat eşitliği, mesleki eğitimin iyileştirilmesi ve öğretmenlerin mesleki gelişimi olmak üzere 3 ana gündem maddesi belirlendi. Bu maddeler ile Malatya olarak Elazığ, Tunceli ve Bingöl illerimizi de il Milli Eğitim Müdürlüklerimizde kurulan çalışmalarla arkadaşlarımız paydaşlarını kurdu. Bu paydaşlarının neticesinde bir il raporu oluşturuldu. Bu il raporları daha sonra ilimize gelerek burada bulunan AR-GE ve özel bürodaki arkadaşlarımız tarafından harmanlandı ve bölge taslak raporu oluşturuldu. Bugün de bölge taslak raporundaki görüşlerimize son halini vermek için İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanımız, akademisyenlerimiz, okul müdürlerimiz, ARGE ve özel büro ekiplerimiz ile müzakere ve görüş bildirimleri yapılacak. Bu işlemlerden sonra bölge raporumuzu oluşturarak 22 Ekim Bakanlığımıza göndereceğiz. Böylelikle 1-3 Aralık 2021 tarihinde cumhurbaşkanımızın himayelerinde yapılacak olan 20’ıncı Milli Eğitim Şurası’na Tunceli, Elazığ, Bingöl ve Malatya illeri olarak katkımızı sunmuş olacağız” dedi.
“ Pandemi dönemindeki, eğitim aksaklıklar geleceğimizi tehdit ediyor”
İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı İlhan Erdem, pandemi döneminde eğitimde meydana gelen aksakların önlenmesi açısından eğitim şurasının önemli olduğunu belirterek, “20.Milli Eğitim Şurası’nın ön hazırlıkları için burada bulunmaktayız. Tabi ki Türk maarif toplantısından bugüne pek çok şuralar yapıldı. Bu şuralar Milli Eğitimin temel mantığının ortaya koyulması, temel felsefesini oluşturması noktasında önemli. Umarım 20’ınci Milli Eğitim Şurası da gelecekte öğrencilerimizi yetiştirmek için bizlere çok önemli açılımlar yapacak. Bunlar için buradayız. Özellikle bu pandemi döneminden sonra eğitimimizde meydana gelen aksaklıklar maalesef geleceğimizi tehdit edecek durumda. Bunların önlenmesi için tedbirler alınması açısında da bu şura çok önemli. Bilindiği üzere Pandemi sürecinde uzaktan eğitim ilk defa karşılaştığımız bir vakaydı. Bazıları bunları başarıyla uygularken, bazıları da bunlarla ilgili çeşitli sıkıntılar yaşadılar. Devlet okulları ile özel okullar arasında farklılıklar meydana geldi. Şehirlerde kentler ve kırsal kesimler arasında farklıklar meydana geldi. Pandemi süresince okul öncesi eğitimde ilk okuma yazma döneminin birinci ve ikinci sınıflarda eğitim gören öğrencilerin çok önemli kayıpları olduğunu düşünüyorum. Bunların ilk okuma yazma telafisi sonradan çok farklı olabiliyor. Bu konunun özellikle gündeme getirilmesi ve bu şurada önemli kararlar alınması bence çok önemli. Gelecek yıllarda bu kesimdeki öğrencilerin telafisi mümkün olmayan sorunlar yaşayacağını görebiliriz. Üniversite sınavlarında ve liseye geçiş sınavlarında başarısızlıklar gündemde. Biz eğer bu tedbirleri almazsak gelecek yıllarda bunların çok daha vahim sonuçları olacağını düşünmekteyiz. Mesleki eğitimlerin iyileştirilmesi de çok önemli. Üniversite olarak şunu görüyoruz. Öğrencilerin üniversite eğitimlerine eskisi kadar rağbet görmediğidir. Üniversitelerin Eğitim Fakültelerinde kontenjanlar dolmamakta. Bunların en önemli sebeplerinden biri de Üniversite mezunu olup bir iş sahibi olma beklentisi ile insanların üniversite okuyor olmasıdır” şeklinde konuştu.