Enkazda bayrama girmek…
Güzelim yeşil Malatya’mız 6 Şubat’tan sonra öyle bir enkaza büründük, öyle bir karanlığa büründü ki aydınlığa çıkacağımız günlerin iple çeker olduk.
Her sokağında her köşesinde ayrı ayrı anılarımız var.
Her sokağında her köşesinde ayrı ayrı acılarımız oldu.
Deprem bölgesinden diğer illere giden göç etmiş vatandaşlarımızı, hemşerilerimizi gördüğünüz zaman acıyarak bakmayın.
Onlar acınacak durumda değil…
Allah’ın vermiş olduğu bir afetten, canlarını sağ kurtarmışlar, arkalarında bir sürü acı bir sürü hikaye ve kaybolan bir gelecek bırakmışlar.
Herkesin hayali vardı, herkesin hesapları ve planları vardı ama o büyük gün 11 ilde tüm hayatları alt üst etti.
Ben de severdim bayramları…
Sabırsızlıkla beklerdim bayram sabahlarını.
Ta ki birer birer eksildi soframızdan sevdiklerimizin tabakları…
Ellerini öpmek için sıraya girdiğimiz, büyüklerimizin ve bayramlaşmak için sıraya giren küçüklerimizin yoklukları…
Acaba ilk hangi mezarlıktan başlasak ziyarete derken, yitirdiğimiz eski bayramların heveslerini…
Şimdi benim için bayramlar takvimlerde günü gösteren rakamın altında yazan bir satırdan ibaret…
Acının arefesinde,bayramın tadı yok bende…
Hüzünle dolu 2. Bayramımız da buruk ve acı ile geçiyor.
Yine de hayırlı bayramlar herkese…