Erzincan’ın İliç ilçesinde bir altın madeninde yaşanan toprak kayması sonucu kayıp 9 işçinin arama çalışmaları sürerken, bölgedeki siyanürün Fırat nehrine karışma ihtimali üzerine Malatya’da da içme suyunda tehlike oluşabileceği iddiaları ile ilgili konuşan Malatya Büyükşehir Belediyesi Bağımsız Belediye Başkan Adayı Prof. Dr. İbrahim Gezer, böyle bir riskin olmadığını dile getirdi.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Malatya Büyükşehir Belediyesi Bağımsız Belediye Başkan Adayı Prof. Dr. İbrahim Gezer, “Erzincan İliç’ de gerçekleşen ve uyarılara rağmen yeterli tedbir alınmadığı için meydana gelen toprak kaymasında 9vatandaşımız toprak altında kaldı. Bu vatandaşlarımızın bir an önce kurtarılmasını temenni ediyor, yakınlarına sabırlar diliyorum. Bu olay duyulduktan sonra şehrimizde de özellikle şebeke suyuyla ilgili bir takım şüphe ve kaygılar oluşmaya başladı. Bu olayı duyar duymaz ilgili yetkililerle ve bilim insanları ile diyaloga geçerek şehrimiz açısından bir risk oluşturup oluşturmadığı konusunda araştırmaya koyulduk. Yaptığımız araştırmalarda bu olayın Malatya ile ilgili bir risk içermeyeceğini, çünkü olayın gerçekleştiği rakım 750 metre iken kaptaj suyunun bin 200 metrelik bir rakıma sahip olduğu, arada bunca kot farkı varken böyle bir risk oluşturmayacağı konusunda ortak bir kanaate varmış bulunduğumuzu, bu vesileyle bütün hemşerilerimize şehrimizin şebeke suyunun gönül rahatlığıyla kullanılabileceğini ve içilebileceğini buradan belirtmek isterim.” şeklinde konuştu.
Malatya Büyükşehir Belediyesi Bağımsız Başkan adayı olarak yetki verildiği takdirde bu tür hadiselerin gerçekleşmesi durumunda bilimsel, katılımcı ve çoğulcu belediyecilik anlayışının bir yansıması olarak derhal bilim kurulları oluşturacaklarını belirten Prof. Dr. Gezer, “Bu süreçlerin bilim insanlarımızla birlikte yürütüleceğini belirtmek isterim. Tekrar hepimize geçmiş olsun” dedi.
Kendi dönemlerinde Malatya’nın bilimsel, katılımcı ve çoğulcu belediyecilikle tanışacağını da kaydeden Gezer, “Bilimi önemseyeceğiz, çünkü bir şehir ancak bilimle inşa edilebilir. Katılımcılığı önemseyeceğiz, çünkü hiçbirimiz hepimiz kadar akıllı olamayız. Çoğulculuğu önemseyeceğiz, çünkü bir yerde herkes birbirine benziyorsa orada kimse yok demektir. Sürekli gelişimi önemseyeceğiz, çünkü iki günü birbirine denk olan ziyandadır” ifadelerine de yer verdi.
