Gış çetin geçerdi zâr gırat gırat bulgurluk hedik gaynatılırdı.Birde şenlik olurdu keyifliydi.Uşah devşeh ataşın alafindan buyulenir gıncalırdıh.Derlerdi, Hanönden mısır getirinde buğdanin arasına kömek ya da közleyek…
Gopa gopa varır misirleri alır gelirdik,heyecandan bulgur gazanin başından ayrilamazdık.Fohurdadihca garagazan hoşumuza gider cibelirdik.Buğdayın hikayesini bilmeden ,çektiği çileyi görmeden ,bulgur olmak için geçtiği evreleri düşünmeden ,goca daşın arasında ince ince gırılmadan buğdayın mateminde çocuktuk ,çoktuk , çocukluğu yaşardık…
Gaynatilan buğday damlara serilirdi, buğday çekerdik gazandan damlara çinko sitillerle .Buğdayın arasına kömülü misirler çıhana dek tabi bu taşıma işi bizim için,amacımız mısır bir an önce çıhsın.Sona birer tene alır perem perem olurduh,kimi süvükde kimi somyada kimi ayahcada kimi gazanin başında sahı Alacahan’dan gelmiş gibi gemirirdik.Dibine gader yaşardıh uşahken her ânı,sahı son nesiliz gibi biriktirirdik ve de biriktirdik.
Mısırı yiyince helbe susadih vardih tandirliga tabi ağzımızı musluğa dayamadan suya ganmazdih.Aboo anam almış goca bir sini kömbe yapıyor ,şiyle bir bahtım bu gader büyük sini fırına nasıl girer bir gariplik var her zamanki gibi deal.Biyle andirirken tuttular siniyi hedikten galan közü deşip sacın arasına goca siniyi goydular ,üstünü közünen gapattilar.İlk defa gördük marah ettik ayrılmadık başından,birbirimize bakıp sessiz sorular yanıtsız cevaplar eşliğinde heyecanlandik.Arada bir tabi serilen bulgura inip gahan serçe zurbalarini sahı hepsi bizim gibi onların hakkı yokmuş gibi daşlatiyorlardı.Ağızlarinin içi yumuş doluydu herkes uşâh diye bişi diyiydi.
Neyse anam arada bir kontrol etmeye başladı,şiyle galdirdihca az gene sacı biz marahtan yüzüstü yatıp seârdiydik.Bir zaman sona anam sufruyu gurun dedi,abooo geliyi aha dedik.Külünü temizledi sacı galdirdi bir gohu çarptı yüzüme beni benden aldı,o gün o topraklara örkümü gayimgene çahtı.Bu her seferinde ahlıma geldikçe aynı o gün gibi yaşarım.Küllerinden doğmak bu olsa gerek…