İlk defa köyde çocukken piknik yapacaktık. Et aldı herkes evden ,tohma kenarında pişirmek için anlaşıldı. Çok heyecanlandık piknik nasıl oluyor ,kendimiz 11 yaşında et pişirebilecek miyiz? Ateş yakacağız bir gören olsa bize karışırsa ya ,evham içinde uyuduk.
Şeyhturan dayının selviliğine gittik, çalı çırpı topladık. Ataşı harladık eti çöpe takıp ataşa tutuyoruz. Koku güzel geliyordu ilk başta sonra yiyince pişmediğini isten acıdığını, kanlı halde kaldığını görünce biz afalladık. İs olmuştuk ağzımız yüzümüz gapgara ,gönlümüz ve biz çocuktuk. Eti unuttuk herkesin yüzüne gara çaldık, güldük oynadık yufa ekmek ile soğan dürüp yedik. Cebimiz şeker doluydu ağzımızın tadını ne bozabilirdi.
Sonra büyüdük ve isli günleri ,çökelek dürümlerini özledik. Eti çok güzel pişirdik ama isli etin hayalından vazgeçemedik. Artık is yüreklerde gönüllerde kurum bağlamış çekmi, içe tütüyü…Silin bacaları sökün kurumları gönülden ,açın pencereleri memlekete ve de geçmişe, alın kireci badanalayıp bu bayram gerçekten gönüllere temizlik yapalım.
Bayram kınalı şekerin aklını başından aldığı çocuklarındı. Bayramlık kıyafet alanların ,heyecandan uyuyamayanlarındı. Heyecanımızı kaybettik sıradanlaştık, eskiyi yeniye aktaramadık yenik düştük.
Biz dirilerimizden önce ölmüşlerimizle bayramlaşırdık arife günleri…Bir Fatiha’sı başucunda okunmayan kabirler gördük…
Eski bayramlar diye hayıflanırken eskiyi yeniye harman edemeyen bizi gördük. Yenildik asimile olduk geniş halkalar oluştururken kendi halkamızın dışına çıkamadık. Heyecanımızı kaybettik ,bizi heyecanlandıran büyüklerimizi kaybettik…
Sitemler özlemler hep dillerde ,bir kere de özeleştiri yapıp sorguladık mı ben biz siz hepimiz bayramın heyecanını neden kaybettik?
Asimile olmak bu demek düşündüğün gibi değil yaşadığın gibi düşünmeye başlamak…
BAYRAMSA BAYRAMINIZ MÜBAREK OLA
NOT: Heyecanını kaybetmeyen bayramı yaşayan yaşatan herkesi tebrik ederiz