Saadet Partisinin kutuplaştıran değil, birleştiren bir misyona sahip olduğunu söyleyen Milletvekili Karaduman, ”Saadet Partisi olarak ülkemizde yanlış kimden gelirse gelsin karşısında, doğru bir davranışı kim yaparsa yapsın onun da yanındayız. Ülkemizdeki kutuplaşmanın, siyasi partilerin birbirlerini düşman olarak görmesini kabul etmiyoruz. Bu itibarla biz hiçbir partinin düşmanı değiliz. Ancak bugün her alanda karşımıza çıkan kriz, ekonomiden eğitime, dış politikadan, sosyal yapımıza kadar ortaya çıkan bu tablo ülkemizde hiçbir vatandaşımızın hak etmediği bir tablodur.”dedi.
Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, memleketi Malatya’da gerçekleştirdiği temaslar kapsamında bir dizi ziyaretlerde bulundu. Saadet Partisi Malatya İl Başkanı Mustafa Canbay’ı ziyaret eden Milletvekili Abdulkadir Karaduman, burada gündem ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Partisinin kutuplaştıran değil, birleştiren bir misyona sahip olduğunu söyleyen Milletvekili Karaduman, ”Saadet Partisi olarak ülkemizde yanlış kimden gelirse gelsin karşısında, doğru bir davranışı kim yaparsa yapsın onun da yanındayız. Ülkemizdeki kutuplaşmanın, siyasi partilerin birbirlerini düşman olarak görmesini kabul etmiyoruz. Bu itibarla biz hiçbir partinin düşmanı değiliz. Ancak bugün her alanda karşımıza çıkan kriz, ekonomiden eğitime, dış politikadan, sosyal yapımıza kadar ortaya çıkan bu tablo ülkemizde hiçbir vatandaşımızın hak etmediği bir tablodur.” diye konuştu.
Geçtiğimiz günlerde İzmir’de 3 Suriyeli gencin yakılarak öldürülmesi olayını değerlendiren Milletvekili Karaduman, ”Faşist düşünceden ve eylemden daha kötü bir şey varsa o kötülüğün örgütlenmesi ve de dahası bunun bir parti programı haline gelmesidir. İç savaş neticesinde toprağını terk etmek, işini gücünü kaybetmek, evini, mahallesini ve de geçmişini bırakmak durumda kalmak bir keyfi durum olmasa gerek. Ha Urfa ha Şam ha Kilis Antep ha Halep; içiçe geçmiş, komşudan da öte akraba olmuş bir topluluğa geçici bir süre misafirlik yapmaktan niçin rahatsızlık duyarsınız. Demografik yapı değişir, milli bütünlüğümüze zarar verir diye düşünenlere sesleniyorum. Suriye düzelirse ki temennimiz ve duamız o dur, Suriyeliler ülkelerine geri dönecektir. Dönmek istemeyenlere de bir genelgeyle gönderilir. Hal böyle iken Arap olana arapça konuşana niçin tahammülünüz yoktur. Hükümetin yanlış Suriye politikasının ceremesini çekmekteyiz bu doğru. Ancak muhacir olana, mustazaf olana bir tekmeyi de ben vurayım demek en kibar ifadeyle gavurluk etmektir. Bu topraklarda çok aç kaldık çok yokluk gördük ama hiçbir zaman düşüne bir de biz vuralım demedik. Bu zihniyetler ve davranışlar milletimizi temsil etmemektedir. Suyunu keserim söylemleri üç gencin yakılmasına neden oldu. Irkçılık ve faşizm bir hastalıktır. Gerekli şartları sağlayan her kişi bu ülkenin vatandaşı olabilir. Ülkeden rahatsız olanlar da rahatsız olmadıkları bir ülkenin vatandaşlığına başvurabilirler.” sözlerini kullandı.