Anadolu Üniversitesi ev sahipliğinde, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem Kalınlı’nın konuşmacı olarak yer aldığı “Ar-Ge Süreçlerinde Küresel Dönüşümler ve Yükseköğretimde Veriye Dayalı Stratejik Yönetim” konferansı gerçekleştirildi.

Çevrimiçi olarak düzenlenen konferansa Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Resül Usul başta olmak üzere çok sayıda akademisyen katıldı. Araştırma yapmanın önemine dikkat çekerek konuşmasına başlayan ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kalınlı bir ülkenin kalkınmasının üretilen bilim ve teknoloji ile doğru orantılı olduğunun altını çizdi. Prof. Dr. Kalınlı sözlerinin devamında şunları söyledi:

“Bugün; tecrübelerimizi paylaşmak, katılımcılara dünyada neler olup bitiyor, kendi bilimsel çalışmalarımızı nasıl şekillendirirsek daha değerli olabilir, araştırma verilerimizi nasıl yönetebiliriz bunlar ile ilgili paylaşım yapmak için buradayım. Günümüzde araştırmayı yönetmek araştırma yapmaktan daha önemli hale geldi çünkü stratejik bir şekilde, etkin bir şekilde çalışma politikalarımızı verimli yönetemezsek kaynaklarımızı da etkili kullanamayız.”

“Üniversiteler arası pozitif rekabet önemli”

Birçok ülkenin yükseköğretimi ileriye taşımak için reformlar ve yenilikler yaptığına değinen Prof. Dr. Kalınlı, “Diğer taraftan gelecek 10 yılda dünyayı bekleyen küresel riskler, dijitalleşme ile birlikte Endüstri 4.0’a geçişin hızlanması, sürdürülebilirlik ile ilgili konuların önemli hale gelmesi ve küresel pandemi gibi yaşadığımız krizler yükseköğretim sisteminden beklentileri çok çeşitlendirdi. Son 7-8 yılda Türkiye’deki yükseköğretim yapılanması adına önemli değişiklikler yapılmıştır. Sistemde çalışmalar yaparken önemli unsurlardan birisi üniversiteler arasında pozitif bir rekabet oluşturabilmekti ve bu rekabetin üniversitelere olumlu katkılar yaptığını günümüzde görüyoruz” dedi.

“2021’den sonra büyük bir sıçrama var”

Anadolu Üniversitesi’nin köklü bir üniversite olduğunu belirten Prof. Dr. Adem Kalınlı, “Doktora eğitimini verimli ve etkin kullanan doktora çıktılarını güvence altında tutan üniversitelerin üretkenliklerinin genel olarak fazla olduğunu görüyoruz. Anadolu Üniversitesi öğrencilerinin yüzde 7,25’i doktora öğrencisinden oluşuyor. Burada doktora eğitimi için disipline uygun, alana uygun çıktı koşulları uygulamakta fayda var. Bunlar kurumsal olarak uygulanmıyorsa bile bireysel olarak uygulanmalı. Anadolu Üniversitesi olarak bireysel kurumda yaptığınız yayınlara göre yurt içinden bile olsa bir başka kurumla yaptığınız çalışmalarınız daha çok atıf alıyor. Türkiye’nin uluslararası işbirlikli yayın oranı yüzde 25 civarında makalelerin aldığı atıf oranı ise 7.25 civarında dolayısıyla işbirliğinin getirisinin her zaman daha fazla olduğunun farkında olmamız lazım. Uluslararası işbirlikli yayınlarımızın nasıl değiştiğine baktığımızda Anadolu üniversitesi 2021’den sonra önemli bir sıçrama yapmış bu çok memnuniyet verici ve bunu sürdürmekte fayda var. Üniversitenin konumlarını yükseltebilmesi için performansı artırmaları gerekiyor bunun yolu da performansı yönetmekten geçiyor” şeklinde konuştu.